Anonim Şirketlerde Azlık Hakları
22 Kasım 2023 | YazıDemir Hukuk Bürosu | Av. Selin YETİŞ SEZGİN
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (“TTK”) 411. maddesi kapsamında, sermayenin en az onda birini, halka açık şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri azlık pay sahipleri olarak ifade edilmektedir.
TTK uyarınca azlık pay sahiplerine tanınan haklar aşağıdaki şekildedir:
1- Genel Kurulu Toplantıya Çağırmak ve Gündeme Madde Ekletme Hakkı (TTK 411-412)
Sermayenin en az onda birini (halka açık şirketlerde yirmide birini) oluşturan pay sahipleri, yönetim kurulundan, yazılı olarak gerektirici sebepleri ve gündemi belirterek, genel kurulu toplantıya çağırmasını veya genel kurul zaten toplanacak ise, karara bağlanmasını istedikleri konuları gündeme koymasını isteyebilirler. Esas sözleşmeyle, çağrı hakkı daha az sayıda paya sahip, pay sahiplerine de tanınabilir. Gündeme madde konulması istemi, çağrı ilanının Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayımlanmasına ilişkin ilan ücretinin yatırılması tarihinden önce yönetim kuruluna ulaşmış olmalıdır. Çağrı ve gündeme madde konulması istemi noter aracılığıyla yapılır. Yönetim Kurulu çağrıyı kabul ettiği takdirde, genel kurul kırk beş gün içinde yapılacak şekilde toplantıya çağrılır. Aksi halde çağrı, istem sahiplerince yapılır.
Pay sahiplerinin çağrı veya gündeme madde konulmasına ilişkin istemleri yönetim kurulu tarafından reddedildiği veya talebe yedi işgünü içerisinde cevap verilmediği takdirde, aynı pay sahiplerinin başvurusu üzerine, genel kurulun toplantıya çağrılmasına, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi karar verebilir. Mahkeme toplantıya gerek görürse, gündemi düzenlemek ve çağrıyı yapmak üzere bir kayyım atar. Kararında, kayyımın, görevlerini ve toplantı için gerekli belgeleri hazırlamaya ilişkin yetkilerini gösterir. Zorunluluk olmadıkça mahkeme dosya üzerinde inceleme yaparak karar verir. Mahkemeni bu husustaki kararı kesindir. Yönetim Kuruluna başvuran azlık ile mahkemeye başvuranlar farklı kişiler ise, mahkemeye müracaat şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle talepleri reddolunur.
2- Nama Yazılı Pay Senetlerinin Bastırılmasını Talep Hakkı (TTK 486/3)
Azlık pay sahiplerinin istemde bulunması halinde, yönetim kurulu nama yazılı pay senedi bastırarak, pay sahiplerine dağıtmak zorundadır. Nama yazılı pay senetleri bakımından, azlık pay sahiplerinin pay senedi basılmasını talep etmediği durumlarda böyle bir zorunluluk oluşmayacaktır.
3- Finansal Tabloların Müzakeresinin Ertelenmesini Talep Hakkı (TTK 420)
Finansal tabloların müzakeresi ve buna bağlı konular (kar dağıtımı, yönetim kurulunun ibrası gibi), sermayenin onda birine (halka açık şirketlerde yirmide birine) sahip pay sahiplerinin talebi üzerine, genel kurulun karar almasına gerek olmaksızın toplantı başkanının kararıyla bir ay sonraya bırakılır.
Finansal tabloların müzakeresi, azlık pay sahiplerinin talebi ile bir defa ertelendikten sonra finansal tabloların müzakeresinin tekrar geri bırakılmasının istenebilmesi, finansal tabloların itiraza uğrayan ve tutanağa geçmiş bulunan noktaları hakkında, ilgililer tarafından, dürüst hesap verme ölçüsü ilkeleri uyarınca cevap verilmemiş olması şartına bağlıdır.
4- Yönetim Kurulunda Temsil Edilme Hakkı (TTK 360)
Esas sözleşmede öngörülmek kaydı ile, belli pay gruplarına, özellik ve nitelikleriyle belli grup oluşturan pay sahiplerine ve azlığa yönetim kurulunda temsil edilme hakkı tanınabilir.
Bu amaçla, Yönetim Kurulu üyelerinin, belli grup oluşturan pay sahipleri, belli pay grupları ve azlık arasından seçileceği esas sözleşmede öngörülebileceği gibi, esas sözleşmede yönetim Kurulu üyeliği için aday önerme hakkı da tanınabilir. Bu şekilde yönetim kurulu üyeliğine önerilen adayın, sebep bulunmadığı takdirde üye seçilmesi zorunludur. Yönetim Kurulunda bu şekilde temsil edilme hakkı tanınan paylar, imtiyazlı sayılır.
5- Özel Denetim İsteme Hakkı (TTK 438-444)
Her pay sahibi, pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için, belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını, gündemde yer almasa bile genel kuruldan talep etme hakları bulunmaktadır.
Genel kurulun özel denetim talebini onaylaması halinde, şirket veya pay sahipleri otuz gün içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinden özel bir denetçi atanmasını isteyebilir.
Genel kurulun özel denetim talebini reddetmesi halinde ise, sermayenin en az onda birini, (halka açık şirketlerde yirmide birini) oluşturan pay sahipleri, üç ay içinde mahkemeden özel denetçi atanmasını isteyebilir. Pay sahibinin özel denetim talebinde bulunması ve talebin genel kurul tarafından reddedilmesi halinde, sadece azlık pay sahiplerine mahkemeden özel denetçi tayin etme hakkı tanınmıştır.
6- Denetçinin Görevden Alınması Ve Yerine Başka Bir Denetçi Atanmasını Talep Hakkı (TTK 399/4-5)
Kanun koyucu, sermayenin yüzde onunu (halka açık şirketlerde esas veya çıkarılmış sermayenin yüzde beşini) oluşturan azlık pay sahiplerine, denetçinin şahsına ilişkin haklı bir sebebin varlığı halinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi’ne başvurarak denetçinin görevden alınması ve yerine başka bir denetçi atanmasını talep hakkı tanımıştır.
Bu dava, denetçi seçiminin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilanından itibaren en geç üç hafta içinde açılabilir. Davayı açacak azlığın, seçim kararında olumsuz oy verip bunu tutanağa geçirtmesi şart olduğu gibi, genel kurul toplantısından geriye doğru en az üç aydan beri azlık konumunu sağlayan paylara sahip olması şarttır.
7- Kurucuların, Yönetim Kurulu Üyelerinin, Denetçilerin İbra ve Sulh Edilmesini Engelleme hakkı (TTK 559)
Kurucular, Yönetim Kurulu Üyeleri ve denetçilerin şirketin kuruluşundan ve sermaye artırımından doğan sorumluluğu şirketin tescilinden itibaren dört yıl geçmekle sulh yahut ibra yolu ile kaldırılabilir. Belirtilen sürenin geçmesinden itibaren ancak şirket genel kurul onayıyla sulh ve ibra işlemi hukuki geçerlilik kazanmaktadır.
Esas sermayenin onda birini (halka açık şirketlerde yirmide birini) oluşturan azınlık pay sahiplerinin sulh ve ibra kararının onaylanmasına karşı çıkması halinde, sulh ve ibra genel kurulca onaylanamaz.
8- Şirketin Haklı Sebeple Feshini Talep Hakkı (TTK 531)
Haklı sebeplerin varlığında, sermayenin en az onda birini (halka açık şirketlerde yirmide birini) temsil eden pay sahiplerine şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinden şirketin feshine karar verilmesini talep hakkı tanınmıştır.
Mahkeme, fesih kararı vermek yerine payların gerçek değerinin ödenmesi suretiyle, davacıların şirketten çıkarılmalarına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir başka bir çözüme karar verebilir.