Anonim Şirketlerde Pay Devri

28 Eylül 2023 | Yazı

Demir Hukuk Bürosu | Av. Büşra ERTAŞ

Pay, sermaye şirketleri için önemli bir kavram olup şirket sermayesinin her bir parçasını ifade eder. Sermayenin, her paya atfedilen nominal değere bölünmesi sonucuyla pay sayısına ulaşılmaktadır ve pay sayısı ile payların itibari değerinin şirket esas sözleşmesinde belirtilmesi zorunludur.

Pay, iki şekilde iktisap edilebilir: Bunlardan ilki olan aslen iktisap şeklinde, şirket kuruluşunda veya sermaye artışlarında, sermayenin ilgili ticaret sicili nezdinde tescil edilmesi ile pay edinilir. Dolayısıyla bu iktisap şeklinde tescil kurucudur ve payın oluşmasını sağlar. İkinci iktisap şekli ise devren iktisaptır. Daha önceden bir özel ya da hükmi şahsa ait payın veya pay senedinin, pay sahibinden devir kurallarına göre iktisap edilmesidir.

Pay kavramı, senede bağlanmış bir şekilde uygulamaya konabileceği gibi senede bağlanmamış (çıplak pay) olarak da kullanılabilir. Senede bağlanmış paylar, hamiline yazılı pay senedi ve nama yazılı pay senedi olmak üzere iki türlüdür. Nama yazılı payların basılması için pay bedelinin tamamen ödenmiş olma zorunluluğu aranmazken hamiline yazılı pay senetlerinin basılabilmesi için pay bedellerinin tamamen ödenmiş olması gerekir. Diğer bir ifade ile bedeli tamamen ödenmemiş paylar için hamiline yazılı pay senetlerinin basılması durumunda bu pay senetleri hüküm ifade etmeyecek, geçersiz sayılacaktır.

İşbu yazımızın konusunu, 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’na tabi olmayan anonim şirketler oluşturmaktadır. Buna göre her pay sahibi, ortaklık sıfatını temsil eden sermaye payını devre konu edilebilir. Sermaye payının devri, aynı zamanda ortaklık sıfatının da devri anlamına gelmektedir. Yani bir sermaye şirketinin paylarının devri işlemi ile doğrudan şirket malvarlığı değil, ortağın o şirket üzerindeki ortaklık hakları da devredilir. Bu itibarla pay devri işleminin hukuki niteliği mal devrinden ziyade hak devri olarak tanımlanmaktadır.

Her ortağın şirkette sahip olduğu payını devir etme hakkı bulunmakla birlikte 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK” veya “Kanun”) ile pay devri işlemi, belirli şekil şartlarına bağlanmıştır. Bu şekil şartlarının tespiti için pay devri işleminin gerçekleştirileceği şirket esas sözleşmesinde payların herhangi bir devir sınırlamasına (bu husus işbu makale kapsamı dışında tutulmuştur) tabi tutulup tutulmadığının yanı sıra, şirket türü ve payların türünün tespiti de gerekmektedir.

Anonim Şirketlerde payların türüne göre pay devri şartları:

Anonim şirketlerde prensip olarak pay devrinin serbestliği ilkesi geçerlidir. Bu ilkeye göre pay ister çıplak ister senede bağlanmış olsun, herhangi bir şirket organı, pay sahipleri veya üçüncü kişi/kurumların onayı aranmaksızın devredilebilir. Anonim şirketlerde ortakların şirkete karşı esas yükümlülüğü taahhüt edilen sermaye borcunun ödenmesi olduğundan bu yükümlülüğün yerine getirilmesi ile birlikte şirket ortakları şirkete ya da üçüncü kişilerden herhangi bir onay almaksızın devir işlemini gerçekleştirebilecektir. Pay devrine ilişkin sınırlamalar ise ayrıca incelenmelidir. Pay senetlerinin devri, payın senede bağlanıp bağlanmamasına göre farklı şekillerde gerçekleşmektedir.

a.  Senede Bağlı Olmayan (Çıplak) Payların Devri:

Şirket tarafından henüz pay senedi ihraç edilmemiş olması veya ilmühaber dahi çıkarılmaması durumlarında, diğer bir ifade ile pay senedinden bağımsız çıplak payların devri konusunda Kanun’da herhangi bir düzenleme yer almamaktadır. Ancak bununla birlikte payın devredilebilirliği ilkesi uyarınca, çıplak payın da serbestçe devredilebileceği, bu devrin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK”) 183 ve devamı maddelerine göre alacağın temliki hükümleri çerçevesinde olacağı yönünde görüşler bulunmaktadır.[1] Buna göre eğer pay, senede bağlanmamış diğer bir ifade ile çıplak pay ise devir işlemleri TBK 183 ve devamı maddelerindeki alacağın temliki hükümlerine göre gerçekleşecektir. Bu itibarla TBK’nin 183. maddesi uyarınca yazılı olarak yapılacak alacağın devri sözleşmesi kapsamında pay devri gerçekleştirilebilecektir.

b. Senede Bağlı Payların Devri:

TTK’nin 484. maddesine göre pay senetleri, hamiline veya nama yazılı olur. Bu senetler Kanun’un 645. maddesi kapsamında kıymetli evrak niteliğine sahip olup bu yönleriyle pay senetlerinin içerdikleri haklar, senetten ayrı olarak ileri sürülemediği gibi başkalarına da devredilemez.

i.Nama Yazılı Pay Senetlerinin Devri:

Nama yazılı payların senede bağlanması TTK uyarınca zorunlu olmamakla birlikte Kanun’un 486/3. maddesi uyarınca azlık pay sahipleri, anonim şirket paylarının senede bağlanmasını talep edebilirler. Bedeli tamamen ödenmemiş olan nama yazılı paylar, ancak şirketin onayı ile devrolunabilir. Bu kuralın istisnaları devrin; miras, mirasın paylaşımı, eşler arasındaki mal rejimi hükümleri veya cebri icra yoluyla gerçekleşmesi durumudur. TTK’nin 490. maddesi uyarınca nama yazılı paylar, prensip olarak herhangi bir sınırlamaya bağlı olmaksızın devredilebilirler. Söz konusu devir işlemi, nama yazılı pay senetlerinin ciro edilmesi ve akabinde pay senedinin zilyetliğinin devir alana geçirilmesiyle gerçekleşir. Nama yazılı pay senetlerinin ciro dışında pay senedinden ayrı olarak düzenlenecek bir temlikname ile devrinin mümkün olup olmadığı ise doktrinde öteden beri tartışmalıdır.

ii.Hamiline Yazılı Pay Senetlerinin Devri:

Öncelikle; Kanun’un 486/2. maddesi kapsamında hamiline yazılı payların, bedellerinin tamamen ödenmesinden itibaren üç ay içinde pay senetlerinin bastırılarak pay sahiplerine dağıtılması gerekmektedir. Hamiline yazılı hisse senetlerinin devri ise zilyetliğin geçirilmesi suretiyle payı devralan tarafından Merkezi Kayıt Kuruluşuna (“MKK”) yapılacak bildirimle hüküm ifade eder. Bu husus TTK’nin 489. maddesinde düzenlenmiştir. MKK’ye gerekli bildirimin yapılmaması hâlinde hamiline yazılı pay senedine sahip olanlar, Kanun’dan doğan paya bağlı haklarını, bildirim yapılıncaya kadar kullanamayacaklardır. Hamiline yazılı pay senedine bağlı hakların şirkete ve üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesinde MKK’ye yapılan bildirim tarihi esas alınmaktadır.

Kanun, hamiline yazılı hisse senedinin devri için teslim yerine daha geniş bir ifade olan zilyetliğin devri ifadesini kullanarak teslim dışında zilyetliğin devrine yol açan diğer yollar ile de hamiline yazılı pay senetlerinin devrine imkân vermiştir.

1 Bu hususta bk. Şener, Oruç Hami: Teorik ve Uygulamalı Ortaklıklar Hukuku Ders Kitabı, 3. baskı, Ankara 2017, s. 615; Bahtiyar, Mehmet: Ortaklıklar Hukuku, 12. baskı, İstanbul 2017, s. 319-322.