Anonim Şirketlerde Yönetim Kurulu Üyelerinin Rekabet Yasağı

30 Ekim 2024 | Yazı

Demir Hukuk Bürosu | Av. Büşra YİĞİT

Rekabet, ekonomide ve iş dünyasında verimliliği arttıran ve ekonomik gelişmeye katkıda bulunan en önemli unsurlardan biridir. Ancak bazı durumlarda piyasa dengesinin bozulmaması ve kontrolsüz bir rekabet ortamı oluşmasını engellemek amacıyla mevzuat kapsamında çeşitli sınırlamalar ve düzenlemeler getirilmiştir.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (“TTK”) 396. maddesi kapsamında, anonim şirket yönetim kurulu üyelerinin rekabet hakları sınırlandırılmıştır.  TTK’nın 396. maddesinde bu durum, “Yönetim kurulu üyelerinden biri, genel kurulun iznini almaksızın, şirketin işletme konusuna giren ticari iş türünden bir işlemi kendi veya başkası hesabına yapamayacağı gibi, aynı tür ticari işlerle uğraşan bir şirkete sorumluluğu sınırsız ortak sıfatıyla da giremez.” olarak düzenlenmiştir.

TTK’nın 369. maddesinde ise, yönetim kurulu üyelerinin şirketin menfaatlerini gözetme ve sadakat yükümlülüğü çerçevesinde hareket etmeleri düzenlenmiştir. Bu doğrultuda Şirket yöneticileri, Şirketin menfaatlerini öncelikli tutma yükümlülüğü altındadır. TTK’nın 396. maddesinde düzenlendiği üzere, Genel Kurulun izni olmaksızın şirketin işletme konusuna giren ticari iş türünden bir işlemi gerçekleştirememe ve aynı tür ticari işlerle uğraşan bir şirkete sınırsız sorumluluğu olan ortak sıfatıyla girememe yükümlülüğü, Yönetim Kurulu üyelerinin özen ve sadakat yükümlülüğünün bir yansımasıdır.

İşbu madde, özen ve sadakat yükümlülüğü altındaki Yönetim Kurulu üyelerine ilişkin olup, Yönetim Kurulu üyelerinin Şirket faaliyet alanlarını olumsuz yönde etkilemesini ve Şirketin finansal, itibari değerlerini zedelememesini hedeflemektedir.

TTK madde 396’da, “şirketin işletme konusuna giren ticari iş türünden bir işlemi kendi veya başkası hesabına yapmak ve aynı tür ticari işlerle uğraşan bir şirkete sorumluluğu sınırsız ortak sıfatıyla girmek” olmak üzere rekabet yasağının ihlaline yol açan iki eylem sayılmıştır. Bu doğrultuda, Yönetim Kurulu üyesinin Genel Kurulun izni olmaksızın şirketin faaliyet konusuna giren bir ticari iş yapması mümkün gözükmezken Yönetim Kurulu üyesi olduğu şirketle aynı faaliyet konusu işi yapan bir şirkete sınırsız ortak sıfatıyla girmesi de işbu Kanun maddesi kapsamında sınırlandırılmıştır.

Yönetim Kurulu üyelerinden herhangi birinin rekabet yasağına aykırı davranması durumunda ise TTK madde 396/2 kapsamında, diğer Yönetim Kurulu üyelerinden herhangi biri birinci fıkrada yer alan seçimlik haklardan birini kullanabilecektir. Böylece rekabet yasağının ihlalinden kaynaklı olarak diğer Yönetim Kurulu üyelerinin korunması amaçlanmakta olup üyeler arasında bir denge mekanizması da tesis edilmektedir. Yine TTK madde 396/1 kapsamında, “Bu hükme aykırı harekette bulunan yönetim kurulu üyelerinden şirket tazminat istemekte veya tazminat yerine yapılan işlemi şirket adına yapılmış saymakta ve üçüncü kişiler hesabına yapılan sözleşmelerden doğan menfaatlerin şirkete ait olduğunu dava etmekte serbesttir.” ifadesi düzenlenmek suretiyle Şirketin menfaatlerini koruma amacı güdülmüştür. Bu düzenleme ile rekabet yasağını ihlal eden Yönetim Kurulu üyesinden tazminat talep etme veya ihlal sonucunda yapılan işlemlerin şirket adına sayılmasını talep etme yetkisi açıkça belirtilmektedir.

Yasanın sağladığı seçimlik hakların kullanılabilmesi için ise yine TTK madde 396/3 uyarınca, hak düşürücü süreler belirlenmiştir. Bu bağlamda; “Bu haklar, söz konusu ticari işlemlerin yapıldığını veya yönetim kurulu üyesinin diğer bir şirkete girdiğini, diğer üyelerin öğrendikleri tarihten itibaren üç ay ve her hâlde bunların gerçekleşmesinden itibaren bir yıl geçince zamanaşımına uğrar.” ifadesi ile rekabet yasağının bir diğer Yönetim Kurulu üyesi tarafından ihlal edildiğini öğrenen diğer üyelerin öğrendikleri tarihten itibaren üç ay içerisinde ve her hâlde bir yıl içerisinde harekete geçmeleri ve seçimlik haklarını kullanmaları gerektiği, aksi takdirde seçimlik hakların zamanaşımına uğrayacağı düzenlenmiştir.

Netice olarak, Anonim Şirketlerde Yönetim Kurulu üyelerinin özen ve sadakat yükümlülüğünden kaynaklanan birtakım ek yükümlülüklerinin mevcut olduğu; bunlardan birinin de Şirketin faaliyet alanına giren konularda rekabet yasağı olduğu açıkça 6102 sayılı TTK’nın 396. maddesinde düzenlenmiştir.  Rekabet yasağına uyulmadığı hallerde ise, diğer Yönetim Kurulu üyeleri tazminat talep etme ya da yapılan işlemleri şirket adına sayma haklarına, yine aynı maddede belirlenen hak düşürücü süreler çerçevesinde sahip olmaktadırlar. Bu tür düzenlemeler, Anonim Şirket Yönetim Kurulu üyeleri arasındaki adil dengeyi sağlamakta ve Şirket işleyişinin sürdürülebilirliğini temin etmektedir.