Borçlunun Gecikmiş İtiraz Hakkı – Süresi İçerisinde Ödeme Emrine İtiraz Edilmemesi Halinde Yapılabilecek İtiraz Usulü

16 Mayıs 2023 | Yazı

Demir Hukuk Bürosu | Av. Cemre BAYRAK AKCAN

İcra iflas hukukuna göre adına ilamsız icra takibi başlatılan borçlu, kendisine gönderilen icra ödeme emrine 7 (yedi) gün içerisinde ödeme emrini gönderen icra dairesine itiraz etmesi gerekmektedir.  (İİK Md. 62) Bu süre Kanunla belirlenmiş bu itiraz süresi, kesin ve hak düşürücü süredir. Kısaca; tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde borca itiraz edilmemesi halinde borçlunun itiraz hakkı kalkacak ve borçtan sorumlu hale gelecektir.

Bu kesin ve hak düşürücü 7 günlük itiraz süresinin ise istisnası; gecikmiş itiraz yoludur. Ancak belirtmek gerekir ki; gecikmiş itiraz yolunun kullanabilmesi için de kanun koyucu belirli şartlar ve süreler getirmiştir. Bu nedenle borca itiraz süresini kaçıran her borçlu gecikmiş itiraz yolundan faydalanamayacaktır. Gecikmiş İtiraz yolu ve şartları İcra İflas Kanunu’nun 65. maddesinde düzenlenmiştir. Şöyle ki;

  I. GECİKMİŞ İTİRAZ TALEBİNDE BULUNABİLMENİN ŞARTLAR

    a. Borçlunun bir mazeret/engel nedeniyle kesin süre içerisinde itirazını sunamamış olması gerekmektedir.

İcra ve İflâs Kanunu, “borçlu kusuru olmaksızın bir mâni sebebiyle müddeti içinde itiraz edememişse…” şeklindeki hükmü ile borçlunun itiraz edememekte bir mazeretinin bir manisinin olması gerektiğini gecikmiş itirazın ilk şartı olarak kural altına almıştır.

Burada üzerinde durulması gereken husus borçlunun itiraz edememiş olmasında kendisinden, kendi kusurundan kaynaklanmayan bir durumun yaşanmış olmasıdır. Kanun koyucu bu kusurları tek tek saymamış olmamakla birlikte; borçlunun ağır bir hastalık geçirmesi, deprem, sel, yangın gibi mücbir bir sebebin yaşanması, borçlunun tebliğ sırasında uzun bir yolculuğa çıkması gibi durumlar örnek olarak verilebilir. Bu noktada kanun koyucu, bu örneklere Kanunda yer vermeyerek hâkime geniş bir takdir yetkisi tanımış ve her olayın kendi içerisinde değerlendirilerek borçlunun itirazlarının borçlunun kendi kusurundan kaynaklanıp kaynaklanmadığının incelenerek karara bağlanması gerektiğini de hüküm altına almıştır.

    b. Borçluya usulüne uygun tebligat yapılmış olması gerekmektedir.

Buradaki usulüne uygun bir tebligat yapılması gerekliliği Tebligat Kanundaki hükümlere uygun bir şekilde tebligat yapılması hususudur. Nitekim Tebligat Kanunu hükümlerine göre bir tebligat yapılmıyor ise burada gecikmiş itiraz yolunun kullanılmasından bahsedilemez. Borçluya usulüne uygun bir tebligat yapılmamış ve borçlu bu tebligatı öğrenmemiş ise borçluya tebligat yapılmamış sayılacaktır.

Burada belirtmekte fayda vardır ki; borçlu tebligat adresinde bulunmazsa veya tebligatı almaktan imtina eder ise; tebligatı yapacak olan memur evrakı o yerin muhtarına veya ihtiyar heyetine imza karşılığında tebligat teslim edilebilmektedir.  Bu da tebligatı usulsüz hale getirmemekte ve tebligatın muhtara yapıldığı tarih tebligat tarihi sayılmaktadır.

Borçluya usulsüz tebliğ yapılması halinde, borçlu usulsüz tebligatı öğrendiği tarihten itibaren yedi günlük itiraz süresinde itirazlarını yapabilecektir. Ancak burada borçlunun yapması gereken, gecikmiş itiraz yoluna başvurmak değil İcra İflas Kanunu madde 62’de belirtilen itiraz yolunu kullanmak olacaktır.

    c. Engelin kalktığı günden itibaren süresi içerisinde gecikmiş itiraz yoluna başvurması gerekmektedir.

Yukarıda da belirtildiği üzere, gecikmiş itiraz talebinde bulunabilmek için ilk şart 7 günlük ödeme süresinin kaçırılmasıdır. Gecikmiş itirazda bulunabilmek için ise, engelin ortadan kalkmasından itibaren üç gün içinde başvuruda bulunulması gerekmektedir (İİK. m. 65/II).

Ancak İcra İflas Kanunu madde 65/I “paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir.” kuralını getirmiştir. Buna göre her halükârda haczedilen malların satış işlemi gerçekleşmeden önce gecikmiş itiraz yapılabilecek, haczedilen mallar satılmış ise, borçlu gecikmiş itiraz hakkını da kullanamayacaktır.

    d. Mazeret ve itiraz sebeplerinin delilleriyle birlikte bildirilmiş olması gerekmektedir.

Kanun koyucu, İcra İflas Kanunu madde 65/II ‘de borçlunun, gecikmiş itiraz talebiyle birlikte, ödeme emrine itiraz etmesine engel olan mazeretlerini ve bu mazeretlerini destekleyen delillerini bildirmek zorunda olduğunu düzenlemiştir. Yani, borçlu itiraz sebeplerini bildirip bununla birlikte mazeretini ve mazeretine ilişkin delillerini de bildirmek zorundadır.

Aksi halde, gecikmiş itiraz talebi mahkeme tarafından reddedilecektir.

  II. GECİKMİŞ İTİRAZ TALEBİNDE GÖREVLİ VE YETKİLİ MERCİİ

Gecikmiş itiraz talebinde bulunacak olan borçlunun, İİK madde 62’de belirtilen itirazdan farklı olarak gecikmiş itirazı, takibi yapan ve ödeme emrini gönderen icra dairesine değil, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesine yapması gerekmektedir. Şüphesiz, yukarıda bahsedilenler icra takipleri açısından görevli ve yetkili mahkemeye işaret etmektedir.

Buna göre görevli ve yetkili İcra mahkemesi, borçlunun gecikmiş itiraz talebini ve buna bağlı olarak sunmuş olduğu delilleri, yapacağı duruşmada inceleyecek ve borçlunun süresi içerisinde itiraz edememesinde kusurlu olup olmadığına dair bir değerlendirme yapacaktır.

İcra mahkemesi yapacağı inceleme neticesinde borçlunun talebini kabul edebilecek veya reddedilecektir. İcra mahkemesi talebin kabulüne karar verir ise; itiraz süresinde yapılmış kabul edilerek, icra takibi durdurulacaktır. Borçlunun talebi reddedilir ise; ödeme emrine süresi içerisinde itiraz etmediği kabul edilerek takip kesinleşecek ve alacaklı takibe devam ederek haciz ve satış işlemlerini gerçekleştirebilecektir.

Sonuç olarak, borçlu ödeme emrine itiraz süresini, kendisinden kaynaklanmayan bir mazeret ve engel nedeniyle kaçırır ise, mazeretini ve borca itirazını engelin kalktığını 3 gün içerisinde ve her halükârda haciz neticesinde paraya çevirme muamelesi sona ermeden gecikmiş itirazın görevli ve yetkili mahkemeye delilleri ile birlikte bildirecek ve mahkemeden gecikmiş itirazın kabulü yönünde karar verilmesini talep edebilecektir.